DİĞER
"Tiyatro sanatçılarının sahnede oynadıkları müddetçe var oldukları düşünülürse eğer, oyuncuların bireysel tarihine odaklanan bir tarih yazımı, tiyatro tarihi söz konusu olduğunda daha da büyük bir önem kazanıyor."
"Bilim yapmak için tutarlı bir metodoloji uygulamak yeterli midir? Bu kitaptan da anlıyoruz ki değildir. Nitekim günümüzde kitapçı raflarını dolduran birçok komplo teorisi kitabının sorunu metodoloji yokluğu değil, metodolojinin yanlışlığı, öncüllerin ve varsayımların ipe sapa gelmezliğidir."
"Şevket Süreyya Aydemir’in bir özelliği, çok canlı karakter tahlilleri yapabilmesi ve bu çerçevede söz konusu dönemin bazı şahsiyetlerinin aslında her dönem karşımıza çıkan benzerlerini hatırlatmasıdır."
"Dergileri 'Genç Şairler'in yayımlandığı ilk sayıdan başlayarak taradım. Birçok tanıdık isim çıktı karşıma. Sadece sonradan şair olarak ünlenenler değil, öykücü de vardı aralarında, spor yazarı da, yahut daha sonraları müstear isimle ünlenen şairin nüfus kâğıdındaki ismiyle yayımladığı bir şiir de..."
"Küreselleşmeyle milliyetçilik ilk anda sanılabileceği gibi birbirinin zıddı, birbirini dışlayan iki tarihsel olgu değildir. Bugün milliyetçiliğin kendisi de küreselleşmiş durumdadır… Milliyetçilik artık savunmacı bir ideolojidir; kuvvetten değil zaaftan, madunluktan doğar. Gurur biçiminde ifade edilen bir yenilmişlik duygusudur, içinde bulunduğu kötü durumdan kendisi hariç herkesi sorumlu tutmaya giydirilen bir kılıftır sadece.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Afganistan’da kadın futbolunu 'modernleşme-Batılılaşma' vitrinine indirgemek, haksızlık olur. Çünkü kadınların futbol oynama cehdi, onların kamusal alanda varolma mücadelesinin de bir vitriniydi. Bu mücadeleyi yürütenler de vitrin mankenleri değil, kanlı canlı insanlardı – kadınlardı. Ve o vitrinin ülkenin kadınları için eni konu yüreklendirici bir etki yarattığı anlaşılıyor."
"Kendimce yapmaya çalıştığım şey, bir roman yazarken kendi hikâyemi de olabildiğince işin içine katmak, anlatmak; bu hikâyeyi ilginç, okunur, takip edilir kılmak; anlattığım şeyin sadece benimle ilgili değil, yaşıtlarımla, kuşağımla ve hemşerilerimle de bağlantılı olması ve tüm bunları bilimkurgunun 'buralara özgü olsa şöyle olurdu bence' diye gördüğüm öğeleriyle birleştirmek..."
Ahmet Altan’a, Nazilere karşı direnişin simgesi olan iki Alman üniversite öğrencisi anısına kırk yıldır verilen Scholl Kardeşler Ödülü 25 Kasım’da Münih’te düzenlenen törenle takdim edildi. Altan’ın törene gönderdiği ödül kabul konuşmasını yayınlıyoruz
Türkiye ormancılığının ciddi bir revizyona ihtiyaç duyduğu açıktır. Ancak bu revizyon mutlaka konunun bütün taraflarının katılımıyla ve ortak akılla yapılmalıdır
En çok kazanan yazarlar listesine İskender Pala, Sinan Yağmur, Mustafa Armağan’ın girmiş olması, ünlülerin Saray’ın hiçbir yemeğini kaçırmaması bu mücadelenin “kazanım”larıdır. Ancak yine de bunlar kültürel iktidar olmaya yetmiyor...
"Batı’nın tekniğine evet, medeniyetine hayır" cümlesinde hayat bulan İslamcı, sağ-muhafazakâr düşün insanlarının ve oraya yaslanan iktidarların sahiplendiği bakış, dizilerdeki kadınlar arasındaki çatışmanın fonunu oluşturuyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık